anthony hopkins

0 /
ups
guzel filmler yapmis,genc halini hic gormedigim,kendisini tanidigimdan beri beyaz saclara ve cizgilerden gorunmeyen bir surata sahip aktor.
isimsiz kahraman
ingilizce olarak film tanıtımları yapılırken, ismi en güzel telafuz edilen aktör. şöyle ağzını eğerek amerikan aksanıyla bi antoni hopkınssss demeleri var bitiyorum.
salavin
"şimdi yaşadığınız mutluluk yarın yaşayacağınız mutsuzluğun, şimdi yaşadığınız mutsuzluk da yarın yaşayacağınız mutluluğun bedelidir" sözü onun ağzından (ya da kaleminden) çıkmıştır.
underpressure
bazıları onu "hannibal lecter" adıyla tanır ki gerçekten de bu isim ona yakışıyordur. kuzuların sessizliği, kızıl ejder ve hannibal’da gerek izleyicide gerekse okuyucuda yeterli etkiyi bırakmıştır.
kuzuların sessizliği filmindeki performansıyla oscar’a uzanmayı başarmıştır.
lahrivus
doğum: 31 aralık 1937 port talbort, galler.

gerçek adı: philip anthony hopkins.

lakapları: "tony" ve "old blue eyes."

aile: 1968-1972 arasında petronella barker ile evli kaldı. 1973’te jennifer lynton ile evlendi. 30 nisan 2002’de boşandılar. ilk eşinden olan abigail adlı kızıyla bbc için çekilen bir biyografide birlikte oynadılar.

şöhret: jodie foster ile birlikte oynadığı "kuzuların sessizliği" filmindeki dr. hannibal lecter karakteriyle oscar kazandı ve dünya çapında tanındı. bu filmdeki performansıyla çok gurur duyduğunu her zaman söylüyor. hannibal lecter’ın konuşurken gözlerini hiç kırpmadığına dikkat çekiyor.

ünvan: empire dergisinin tüm zamanların en iyi 100 film yıldızı listesinde yer alıyor.

yönetmen: hopkins, 1990 yılında çekilen "dylan thomas: return journey" belgeselinde ve 1996’daki "august" filmlerinde yönetmenlik ve bestecilik yaptı.

müzik: hopkins, aynı zamanda bir piano virtüözü.

sağlık: 1975 yılına kadar tam bir alkolik olan hopkins, bu dönemde bu kötü alışkanlığından kurtulmayı başardı.

ödüller: 1992’de "silence of the lambs" ile kazandığı oscar’dan sonra "the remains of the day" ve "nixon" ile yine en iyi erkek oyuncu dalında iki kere daha oscar adayı oldu. 97’de "amistad" ile bir de yardımcı erkek oyuncu adaylığı kazandı. içlerinde bafta ve altın küre’de olmak üzere sayısız adaylığı ve ödülü var.

biliyor musunuz?: hopkins 1993 yılında şövalye ünvanı aldı. 12 nisan 2000’de amerikan vatandaşlığına geçince şövalye ve sir ünvanlarını kaybetmesi gündeme geldi. ancak özel bir izinle taşımasına izin verildi.

1991 yılında, 1960 imzalı "spartacus" filmi tekrar yayınlanmak amacı ile elden geçirilme aşamasındadır. filmde marcus licinius crassus’u canlandırmış olan sir laurence olivier’in köle antoninus’u (tony curtis) kışkırttığı bölüm kaybolur. bu bölüm için anthony hopkins, 1989’da ölmüş olan sir laurence olivier’in sesini taklit eder. boylece filmi ve soundtrack’i kurtarmış olur.

hopkins, "hannibal" filminde piyano başında kendi bestelerini çalıyordu.

"lord of the rings"teki gandalf rolünü oynaması için yapılan teklifi reddetti.


söz: "okulda çok rezil biriydim. bir moron. anti sosyaldim ve diğer çocuklarla ilgilenmezdim. gerçekten kötü bir öğrenciydim ve hiç zeki değildim. orada ne yaptığımı bilmiyordum. bu yüzden bir oyuncu oldum. (hopkins, 1988’de galler üniversitesinden fahri doktorluk ünvanı aldı.)

her zaman hayat felsefem şu olmuştur: hiçkimseden birşey bekleme, hiçbirşeyin olacağına güvenme ama önüne gelen herşeyi al. kazandığım başarıları ve aldığım ödülleri bırakın, bu yaşıma kadar yaşadığım için bile minnettarım."

"galli oyuncularda ingilizlerde bulunmayan bir yetenek var. ingilizler yeterince yürekli değil. "

"cesur ol, kudretli şeyler yardımına gelecektir."

zerkalo
ihanet adlı filminde bir buz parçasının kenarlarını bir çakı yardımıyla yontup ovalleştirdikten sonra güneş ışığına tutarak güneş ışınlarını kırmak suretiyle büyüteç vazifesi gördürüp samanları tutuşturarak ateş yakılabileceğini söyleyen sir ünvanlı oyuncu.
muruuuu
hannibal filmindeki performansıyla bu kadar karizmatik ve tutkulu olunmaz ki kardeşim dedirten üstad

filmden kısa bir replik

allegro: dr. fell, bir erkek bir kadına bir bakışta bu derece büyük bir tutkuyla bağlanabilir mi?

hannibal: onun bıçak gibi saplanan açlığına katlanabilir ve sırf onu görerek beslenebilir mi? evet, sanırım.ama kadın onun derdinin perdesini aralayıp, onun için acı çekebilir mi?

böyle psikopata zaten can mı dayanır...
ravanelli
çok farklı bir duruşu sergileyen aktör.zamanda ona bu vasfı kazandırmıştır.oynadığı filmlerde hep keskin zekanın ve öngörünün ismi olmuştur.(the elephant men,the edge,silence of the lambs,the worlds fastest indian,fracture,,böyle uzaaar gider..)
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol